07 Eki
- Kaygının sıklığı, şiddeti ve/veya kalıcılığında artış olduğunda, kısacası optimum düzeyin üzerine çıkan kaygı düzeylerinde yaşam üzerinde olumsuz etkileri görülmeye başlayabilir.
- Çocuk ve ergenlerde yaşanan olumsuz duygunun fark edilmesi ve anlamlandırılması, bunun dile getirilmesi erişkinler ile karşılaştırıldığında daha güç olabilmektedir. Sıklıkla karın ağrısı, baş ağrısı gibi bedensel şikayetler ile kendini gösterebilmekle birlikte farklı belirtilere de yol açabilmektedir.
- Kaygının üç temel bileşeni vardır: 1- Endişeli-rahatsız edici düşünceler ve hisler 2- Bedensel tepkiler 3- Davranışsal değişiklikler
- Kaygı bozukluğu tanısına sahip çocuk ve ergenler kaygı ile ilişkili bazı temel belirtiler gösterir;
- Kaygılı çocuk ve ergenler sürekli tetikte bir haldedirler ve etrafta sürekli tehdit ararlar.
- Kaygı yaratan durumlardan kaçınma temel baş etme stratejileridir.
- Huzursuzluk ve karın ağrısı başta olmak üzere baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma, çarpıntı, terleme, titreme, acil ve sık tuvalete gitme ihtiyacı, göğüs ağrısı gibi bedensel belirtiler gösterirler.
- Farklı ya da belli bazı uyaranlarla karşılaşınca ağlama, donakalma, bakım verene yapışma, çığlık atma, taşkınlık, tekrarlayıcı soru sorma, mızmızlanma, direnç gösterme gibi aşırı tepkiler verirler.
Yorum Yok